Aytuğ Atıcı
12.4.2022
aytug.atici@gmail.com
Türkiye’de muhtar adayı olmak çok kolaydır ancak muhtar olabilmek o kadar da kolay değildir.
Önceden herhangi bir yere başvuru yapmadan, yerel seçimlerin yapılacağı günün sabahında, üstünde isminizin ve hangi mahalleye muhtar adayı olduğunuzu belirten bir ibarenin yazılı olduğu kâğıtları oy verme kabinlerine koymanız yeterlidir.
Seçimlerde en çok oyu alan kişi, seçilme yeterliğine sahipse mazbatasını alır ve muhtar olur. Kişi şayet seçilme yeterliğine sahip değilse, örneğin 18 yaşın altındaysa, o mahalle/köyde altı aydan az süredir ikamet ediyorsa, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değilse, kısıtlı veya hükümlüyse muhtar olamaz, bu durumda o mahalle/köyde yeniden seçim yapılır.
Yıllardır kabinlere konan pusulaların çalınmasından ve seçilme yeterliğine sahip olmadan seçime katılanlardan şikâyetçi olan muhtar adayları, önceden başvuru şartının konmasını ve muhtar adaylarının birleşik oy pusulasında yer almasını isterler.
AKP yakın zamanda bu sorunlara çözüm getirmek üzere, en fazla oyu alan ancak seçilme yeterliğine sahip olmayan bir aday olması durumunda, seçilme yeterliği olan bir sonraki adaya mazbata verilmesine olanak tanıyan bir teklif getirmişti. Tam da bu noktada muhtarlar ayağa kalktı.
Nihayet birisi AKP’nin anlayacağı dilden konuştu, ‘En çok oyu alan kişi, en çok oyu alan ikinci kişiyle para karşılığı anlaşarak, seçimden sonra bilinçli bir şekilde evraklarını teslim etmeyebilir, böylece en çok oyu alan ikinci kişi muhtar seçilmiş olur’ dedi ve muhtar seçimini düzenleyen madde apar topar kanun teklifinden çıkarıldı.
AKP’nin ülkeyi böyle bir zihniyetle yönettiğine mi yanalım,
Ahlaki değerlerimizin bu kadar yozlaştığına mı yanalım bilemiyorum ama kesin olan bir şey var:
AKP oyları sürekli düşüyor ve AKP oy kaybını azaltmak için her türlü yola başvurabileceğini gösteriyor.