Aytuğ Atıcı
23.08.2022
AKP dünyada bir ilke daha imza attı!
“Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaat projesi, dünyada ‘Yap, İşlet, Sahip Ol’ modeliyle inşa edilen ilk nükleer santral projesidir.”
İnanmakta güçlük çekenler Akkuyu Nükleer’in resmi ağ sayfasına bakabilirler.
Bizi önce, “Yap, İşlet, Devret” modeline alıştırdılar.
AKP Hükümetleri bu yöntemi ‘geliştirerek’ “Yap, Kirala, Devret” modelini uydurdu. Bu modelle yapılan şehir hastaneleri için şirketlere bedava arazi tahsis edildi, Sağlık Bakanlığı kendi mülkü olan hastanelerden çıkıp şehir hastanelerine KİRACI konumuna geldi ve şirketlere dövize dayalı fahiş kiralar ödemeye başladı. Bu da yetmedi, şirketlere Hazine garantisi verildi. Yetmedi, hasta garantisi verildi. Yetmedi, şirketler vergilerden muaf tutuldu. Yetmedi, şehir hastanelerindeki ticari alanlar şirketlere verildi. Yetmedi, ihtilaf durumunda Türk mahkemelerinin değil, yabancı mahkemelerin yetkili kılınması kabul eldi.
AKP Hükümetleri “Yap, Kirala, Devret” modelini de ‘geliştirdi!’. Yeni modelin adı “Yap, İşlet, Sahip Ol”. Bu modelle Mersin-Akkuyu’da bir nükleer santral inşa ediliyor.
Yer tahsisi yapıldı, yetmedi, bütün ilgili meslek odaları ve çevre kuruluşları karşı görüş bildirdikleri halde, halk istemediği halde inatlaşarak nükleer santral yapımına karar verildi. Yetmedi, dünyada hiç denenmemiş bir teknolojinin ülkemizde denenmesine ses çıkarılmadı. Yetmedi, hiçbir şekilde teknoloji transferi yapılmayacağı sözleşmeye kondu. Yetmedi, diğer enerji kaynaklarından ortalama 4-5 ABD Cent’e elektrik enerjisi elde ederken, nükleer enerji için 12,35 ABD Cent ödeneceği, Rusya’nın bu fiyatı 15.33 ABD Cent’e çıkarabileceği kabul edildi. Yetmedi ilk iki ünitede üretilecek elektriğin %70’ine bu fahiş fiyatlardan ve en az 15 yıl süreyle alım garantisi verildi. Yetmedi, nükleer atık sorununun nasıl çözüleceği halen net değilken projenin başlamasına izin verildi. Yetmedi, Rusya devlet kuruluşu olan Rosatom firmasına nükleer santralin %99.2 hissesi verildi. Yetmedi, sahada taşeron olarak çalışan tek Türk firması diskalifiye edilerek yerine Rus bir şirketle anlaşma yapılmasına, böylece nükleer santral alanına sadece Rusların girebilmesine seyirci kalındı…
Şimdi, soru şu: Akkuyu Nükleer Santrali bize ne zaman devredilecek?
Cevap: Hiçbir zaman!
Çünkü sözleşme hükümlerine göre Rusya başka bir ülkenin topraklarında, yani Türkiye’de kendi nükleer santralini inşa eden tek devlet konumunda.
Enerjide %71 oranında dışa, özellikle de Rusya’ya bağımlı hale getirilen ülkemizin nükleer enerji üretimiyle dışa bağımlılığı daha da artacaktır.
Nükleer kaza, terör saldırısı, santralin hemen yanı başındaki Ecemiş fay hattının hareketlenmesi ve deprem riski, reaktörlerin soğutulması için kullanılacak deniz suyunun ısınması sonucunda oluşacak çevresel felaketler de düşünüldüğünde nükleer santral inşa etmek akıl kârı mı?
Elbette değil!...
Peki, neden nükleer santral yapımında ısrar ediliyor? Arka planda neler olabilir? Bu konuya başka bir yazımda değinmeye çalışacağım.
AKP’nin nükleer sevdasının (!?)bedelini milletçe ödemek zorunda kalacağız…
Çözüm: Elbette var! Zararın neresinden dönülse kârdır.