CHP; DEM, TİP VE DİĞER SOL/SOSYAL DEMOKRAT PARTİLERLE AÇIKÇA İŞ BİRLİĞİ YAPMALIDIR



Aytuğ Atıcı

22.01.2024

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerde kendi ilkelerini koruyarak, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Memleket Partisi (Memleket), Sol Parti ve kendini ortanın solunda konumlandıran tüm partilerle seçmenin gözü önünde, açıkça seçim iş birliği yapmalıdır. Elbette bu iş birliğinin CHP açısından olumlu ve olumsuz yansımaları olacaktır. Ancak bugünkü koşullarda olumlu yansımaların daha fazla olacağını öngörmek mümkündür.

Bu iş birliğinin olumlu olabilecek yanları şu şekilde sıralanabilir:

1. CHP İstanbul, Adana, Mersin ve Antalya Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere halen hizmet yürüttüğü belediyeleri yeniden kazanarak hizmetlerine devam edebilecektir.

2. Bu işbirliğiyle CHP geçen yerel seçimde kazanamadığı birçok belediyeyi kazanarak, sosyal demokrat ilkeler ışığında halka daha çok hizmet etme şansı yakalayacaktır.

3. Kendilerini “Değişimci” olarak tanımlayan “yeni” CHP yönetimi, hizmet ettiği mevcut belediyeleri koruyup, yeni belediyeler de kazanınca rahat bir nefes alacak ve CHP içinde daha güçlü ve “demokratik” bir yönetim sergileme şansını elde edebilecektir. 

4. Siyasi aritmetik yönünden daha güçlü hale gelecek olan CHP, bir sonraki milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimlerinde avantaj elde edebilecektir.

5. Bu iş birliğiyle başarı sağlanması durumunda, “Çoğu gitti azı kaldı” diyerek, laik yönetimin kökünü kazımak isteyenlerin önüne sağlam bir set çekilmiş olacaktır.

6. DEM Parti ve diğer sol/sosyal demokrat partiler, hizmet ettikleri belediye sayısını artırarak bütün Türkiye’yi kucaklamak istedikleri savlarını güçlendirmek için önemli fırsatlar yakalamış ve sınıf mücadelesini güçlendirmiş olacaklardır.

Ortanın solunda yapılacak olan bu iş birliğini baltalamak isteyenler DEM Parti’nin PKK’yı bir terör örgütü olarak tanımlamadığını ve arasına yeterince mesafe koymadığını vurgulayacaklardır. Bu durumda CHP peşinen kendi ilkelerini kalın harflerle yeniden duyurmalı ve iş birliği protokollerini şeffaf bir şekilde yayınlamalıdır. 

DEM Parti ve diğer sol/sosyal demokrat partilerle yapılacak olan iş birliği kendini milliyetçi olarak tanımlayan ve CHP’ye oy veren seçmenlerin bir kısmında rahatsızlık yaratabilir. Ancak bu rahatsızlığı gidermek zor değildir. Kendilerini Cumhur İttifakı’nın birer bileşeni veya destekçisi olarak tanımlayan partilerin CHP’yi yerel seçim iş birliğinden dolayı eleştirme hakları yoktur çünkü:

1. Cumhur İttifakı bileşenleri Türkiye’de eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi yönetim modellerinin üzerinde serbestçe tartışılması gerektiğini parti programında yazılı olarak belirten Hür Dava Partisi (Hüda Par) ile iş birliği yapmıştır ve bu iş birliği yerel seçimlerde de devam etmektedir. 

2. DEM Parti’nin TBMM’de grubu ve meclis başkan vekili bulunmaktadır. Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Büyük Birlik Partisi (BBP) milletvekilleri, diğer meclis başkanlarından olduğu gibi doğal olarak DEM Parti’li meclis başkan vekilinden söz ve izin isteyerek konuşma yapmaktadırlar.

3. Ak Parti döneminde, Erdoğan’ın kendi tabiriyle, bizzat izin vermesiyle PKK ile resmi görüşmeler yapılmıştır.

4. Yine Ak Parti döneminde PKK’nın bayrağının açılması, Öcalan’a “sayın” denmesi ve posterinin taşınması suç olmaktan çıkarılmıştır. 

5. Yani kısacası Ak Parti kendi hesabına gelince istediği partiyle iş birliği yapmakta, hesabına gelmediğinde ise işbirliğini sonlandırmakta “özgür” iken CHP’yi diğer partilerle iş birliği yaptığı için suçlaması aklın alacağı bir şey değildir.

CHP, PKK’yı bir terör örgütü olarak gördüğünü yineleyerek; laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tüm gücüyle savunmaya devam edeceğini belirterek, Anayasa ve yasalar çerçevesinde faaliyet gösteren bütün partilerle AÇIKÇA iş birliği yapabileceğini ifade etmeli ve iş birliği yapmalıdır. Bunda çekinecek hiçbir şey yoktur. Zira geçmiş seçimlerde HDP ile ittifak yapılmadığı halde CHP haksız yere hedef haline getirilmiştir. 

Seçmenin gözü önünde ve şeffaf olarak yapılacak olan iş birliği durumunda ve yukarıda sıraladığım maddeler düşünüldüğünde CHP’nin kendi ilkelerini koruyarak, DEM Parti, TİP ve kendini sol/sosyal demokrat olarak tanımlayan tüm partilerle açıkça iş birliği yapmasının hem CHP hem de ülkemiz için yararlı olacağını düşünmekteyim.

Cesaret, ilkeli duruş, kararlılık, şeffaflık ve demokratik işleyiş başarının ilk adımları olacaktır.



INSTAGRAM'DA TAKİP EDİN @aytug_atici